Kuantum Yaşam Koçluğu
Kuantuma göre evren belli olasılıklar üzerine inşa edilmiş ve bu olasılıklar içerisinde dünya en önemli olasılık olarak karşımıza çıkıveriyor. Çünkü bizler dünyayı temsil sistemlerimiz ile rahatlıkla algılayabiliyor ve hissedebiliyoruz. Buna göre dünya bir iletişim ağı gibi her şeyin ve herkesin birbiri ile bağlantılı olduğu sistemdir. Kuantuma göre bir kelebeğin kanat çırpışı başka bir yerde kasırgalara sebep olabilmektedir. Yani evren dengeler üzerine kurulu bir sistemdir. Bu sisteme yanlış müdahale birçok alanda felaketlere yol açabilmektedir.
Evren Nasıl İşler?
Evrenin nasıl işlediğini ve yasalarının neler olduğunu anlamak için insanı derinlemesine incelemelisiniz. Çünkü insan bu evrende yaratılmış en çözülmesi zor bir varlıktır. Ve sahip olduğu güç sayesinde istendiğinde iyi yönde ve istendiğinde bütün kötülüklerin mimarı olabilmektedir. Hal böyle olunca sahip olduğu bu enerji ile dünyaya iyilikler ve güzellikler kazandırabildiği gibi bütün kötü ve zararlı durumları da ortaya koyabilmektedir.
Evrenin işleyiş yasasına göre hayat birbirine bağlı sinir sistemi ağı gibidir. Biz istesekte istemesekte herkes birbiri ile bir şekilde mutlaka bağlantı içerisindedir. Yaptığımız her hareketin evrende mutlaka bir karşılığı vardır. Zaman zaman söylediğin bir söz o an anlam bulmasa bile sonrasında veya başka birinde mutlaka karşılığını bulmaktadır. Aslında bunların bütününü toparladığımızda yaptığımız her eylemin bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz. Kişiler arası iletişimde bu son derece önemlidir. Yerin kulağı vardır deyimi buradan yola çıkılarak söylenmiştir.
Felsefe Bize Ne Söylüyor?
Felsefenin de ifade ettiği gibi insan mikrokozmoz yani küçük bir evrendir. İnsanı tanımak evreni tanımak anlamına gelmektedir. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalar neticesinde varılan zirve kuantum fiziğidir. Bu konuyu tam anlayabilmek için Kuantum kavramını daha iyi açıklamak gerekmektedir. Klasik yani bizim bildiğimiz fizik; ‘’madde katıdır, en küçük madde birimi atomdur, atom parçalanamaz’’ demiştir. Ancak parçalanamaz denilen atom bir gün parçalandı. Fizikçiler, katı bir madde bulabilmek adına atom ve atom altını incelemeye başladılar. Ancak katı olan hiçbir şey gözlemlemediler. Her şey sıkıştırılmış enerjiden oluşmaktaydı.
Kuantum Yaşam Koçluğu Nedir?
Kuantum Yaşam Koçluğu enerjilerin bir bütün olarak düşünüldüğü ve enerjiler üzerine yapılan çalışmaların tamamını kapsamaktadır. Klasik koçluk serüveninden yola çıkarak kelimelerin veya cümlelerin değil tamamen enerjilerin açığa çıkarıldığı ve kişiler arası ilişkilerde günlük hayatta kullandığımız elektrik alabilme meselesinin detaylı incelenmesidir. Bir insanla tanıştığınızda, tekrar görüşüp görüşmemeye karar vermenizi sağlayan şey aldığınız enerji ve güven duygusudur. Kuantum bunu bilimsel olarak açıklamakta ve enerji geçişlerinin kişiler arasındaki etkileşimi nasıl etkilediğini bizlere deneyimletmektedir.
1900’lü yıllarda Max Plank tarafından keşfedilen kuantum fiziği, ışığın eskiden olduğu gibi doğrusal değil kesikli paketçikler halinde gittiğini gözlemlemiştir. Fizikçilerin bu madde altını ve ışığı incelemeleri sonuçta kuantum felsefecileriyle aynı noktada buluşmuştur. Kuantum felsefesi yaşadığımız evrende her şey yoğunlaştırılmış enerjiden oluşturulmuştur görüşünü savunur. Bundan dolayıdır ki kuantum felsefesini benimsemiş spritüel Yaşam koçları evrene enerji göndererek birçok olumsuz durumdan kurtulmanın mümkün olduğunu savunur ve danışanlarına bu yönde çalışmalar yaptırırlar. Bununla birlikte gerçek yaşam ile kuantum felsefesinin örtüşmediği en önemli nokta hayatta birçok şeyin üzerine çalışılmadan sadece düşünce gücü ile mümkün olamayacağı gerçeğidir. Bazı Spritüel koçların sevgi içimizde, evrene mesaj gönder, her şey güzel olacak demesi maalesef öyle sanıldığı ve söylendiği kadar kolay olmuyor. Çünkü yaşamda bir denge ve kurallar var. Ve en önemlisi gayret olmadan bunun için çaba göstermeden öyle sadece mesaj göndermekle veya düşünmekle olmuyor.
Spritüel Olumlamalar İşe Yarar Mı?
İnternette ve birçok mecrada karşımıza çıkan olumlamaların, spritüel yaklaşımların elbette ki faydaları var. Ancak kaçırılan en önemli nokta sadece olumlama yapmakla veya evrene mesaj göndermekle değişim ve dönüşüm gerçekleştirmeyi beklemek beyhude bir çabanın eseri olmaktadır. Değişim ve dönüşüm için, hayatına yeni şeyler katmak için, daha pozitif ve daha yaşanası bir hayat için; Sevmek mi istiyorsun? O zaman gerçekten seveceksin.
Hayatında değişim mi istiyorsun? Sen gerçekten isteyecek ve bunun için nelerden vazgeçmen gerektiğini bulacak ve vazgeçeceksin. Eğer geçekten bir şeyler yapmak istiyorsan hayatında; bugüne kadar sevmediğin gibi sevmeli, bugüne kadar davranmadığın gibi davranmalı, bugüne kadar gülmediğin gibi gülmeli ve bugüne kadar hissetmediğin kadar özgür hissetmelisin kendini. Eğer bunları gerçekten ve içinden coşan istek ve arzularınla istersen gerçekleşir.
Unutma sen değişirsen dünya değişir ve bunu yapmak senin elinde.